CANAVARIN KALBİNDE Kİ MELEK {+18}
READING AGE 18+
Gözleri kısılırken kirpikleri usul usul dudaklarımız gibi birbirine kenetleniyordu. Üst dudağı birbirine bastırdığım iki dudağım arasına yerleştiğinde ay tutulup kaldı sandım çünkü her yer kararmıştı. Dudaklarının dokunuşuyla kül olacağımı sandım, kendime ait gördüğüm tek kişilik gelecek parçalanıp, kendini alevlere teslim ederek kül oluyordu sanki.
Dudaklarının baskın öpüşü ve benim öpüşüne karşılık vermem dudakları zaafım olabilecekmiş gibi beni çok zayıf bir yerimden vurmuştu. Nefesi dudaklarımı karın toprağı örttüğü gibi örtmüştü. Hisler dudakları arasından dudaklarıma sızıyordu. Nefesinin dudaklarımı sardığı gibi ellerimle kemikli yüzünün etrafını sardım. Şeytana ruhunu satmalıydı, ruh şeytanı dize getirmemeliydi.
On üç hayatımın her birinde edindiğim tecrübeler sayesinde bir hedefim vardı. Dört imparatorluğu da ele geçirecek tüm halkları tek bir imparatorluğun çatısı altında birleştirip yönetecektim. Kalbimin, ruhumun ve zihnimin tüm emeli buyken ben en kadim arzumdan beni öpen adam yüzünden sıyrılıyordum. Ben şeytandım. Şeytanın ruhunun bir parçasıydım. Şeytanın kızıydım. Kötüydüm. İyi olan herkes ve her şey düşmanımdı. Şeytan ruhu ele geçirirdi, ruh şeytanı elde etmezdi.
Dudaklarını dudaklarıma daha da bastırdı, düşüncelerimden kılıç keskinliği bir hacimle kurtuldum. Gözlerimiz açıldı. Sonra onu gördüm... Gözlerinin yansıdığı zihnini izlemeye başladığımda düşünceleri netti. Zihninin en kuytu karanlığında istediği arzusu bendim. Hükümdarlık değildi, imparatorluk değildi. O karanlık arzu bendim. O bendim. Arzusu kalbimdi. Aşkı bendim. Tek seçeneği bendim.
Gözlerimde ki gözleri...
Dudaklarımda ki dudakları...
Hissettiği ve hissettirdikleri...
Edwardas dudaklarıma fısıldadı; "Karıcığıma, kocasına inanması için bir öpücükten daha fazlasını bahşedeceğim."
Unfold
Gecenin derin karanlığı yavaş yavaş dağılırken, penceremin önünde oturmaya devam ettim. Ay ışığının solgun parlaklığı, odanın duvarlarında yankılanan sessizliği bozmuyordu. Annemle geçirdiğim o son anların hatırası zihnimde dönüp duruyordu; onun yumuşak sesi, yüzündeki endişe, beni bu döngünün içine iten kaderimizin kaçınılmazlığı... Her ……
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Waiting for the first comment……