Başlık Parası +21
READING AGE 18+
🔞21 ve altındaki yaşlar için tavsiye edilmemektedir!
✅Bu kitapta yer alan konular, gerçek hikayelerden esinlenilmiştir.
💥Olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar yer almaktadır.
🔥Yetişkin içerikli sahneler detaylı bir anlatıma sahiptir.
❗Bu hikaye 1990'lı yılların başında geçmektedir.
Keyifli okumalar dilerim...
******
"Bunun aklına uyup ağa kapısına giden aklıma tükürsünler benim! Ulan ben Esmer'e iki yüz elli milyon başlık istemişim. Oğlan iki senedir biriktiremedi parayı! Bir milyarı kim verecek acaba senin kızına?"
Esmer babasının sözlerinden durumu anlamıştı. Sessizce ailesinin peşinden ilerleyip köşedeki mindere oturdu. Abisi için üzülürken buldu kendini.
Güler Hanım başındaki eşarbı çözerken, Elmas Hanımın dediklerini söyleyip söylememek arasında kalmıştı. İki evladının istikbali, bu kararla değişecekti.
"Ben Narin'i isterim baba! Kaç tane oğlun var ki sanki? Daha kaç kız istemeye gideceksin bir düşün! Askerlik dedin yaptım geldim. İş dedin gittim tarlada usta başı oldum. Şimdi de sevdiğim kızı almak senin babalık görevin değil midir?"
Cemil Bey öfkeyle yükseltti sesini. "Oğlum senin aklın kıt mı? Bir milyar diyor adam haa! Sen de oradaydın işte! Ben bunca yıllık hayatımda o parayı bir arada görmedim ki, gidip ağanın eline sayim!"
Mehmet yerinden kalkıp salonun içinde tur atmaya başladı. "Ben ne yapayım o zaman baba? Ağanın kızını mı kaçırayım? Kan davasına mı dönsün bu iş! Haşim ağa peşimizi de bırakmaz, bulursa da yaşatmaz baba!"
Başını sinirle çevirdiği yerde bakışları sessizce oturan Esmer'e değdi. Esmer'in üzüntülü hali, abisinin sözleriyle yerini büyük bir endişeye bıraktı. "Kaldı bu da evde! İki senedir bir tutturdun kız sözlü diye. Vermedin gelenlere. Geçen sene gelen karşı köyün ağası, ne kadar istersen iste vereceğim başlığı demedi mi!? Yakup parayı toplayana kadar, kız yaşlandı evde! Vereydik onu, şimdi bugün bu derdi yaşamayacaktık işte!"
Ne para pul umurundaydı Esmer'in, ne de ağa konağına gelin olmak... Tek derdi ağzından sevda sözcüleri düşmeyen Yakup ile evlenmekti. Mutlu olmayı arzulamak bile batmıştı gözlerine. Mehmet kendi mutluluğu için Esmer'i hedef gösterirken bir an bile onun ne hissettiğini düşünmedi...
Güler Hanım oğlunun neredeyse sinirden ağlayacağını fark etti. Halbuki Esmer'in durumu ondan da beterdi. Ama annesi yine yalnızca oğluna bakmıştı. Onun üzülmemesi için de, ağzını açıp kızını ateşlere atacak o cümleleri kurdu.
"Hele bir sakin olun. Elmas Hanım dedi ki, babası başlık parasını çok der. Ama biz anneler bu işi başka yoldan da halledebiliriz!"
Mehmet'in bakışları anında annesine döndü. Hemen annesinin önünde diz çöküp annesinin elini tuttu ve merakla sordu. "Nasıl bir yol ana? Ne dedi o kadın?"
Güler Hanımın bakışları kızına döndü ve baktı. Eğer öylesine değil de düzgünce baksaydı, kızının gözlerindeki korkuyu ve itirazı görebilirdi. Ama önemli değildi. Önemli olan erkek evladının mürüvetiydi. Damadı Yakup değil de, Ecevit oluverirdi. Onun için önemli değildi ki...
"Esmer'i Ecevit'e berdel verirseniz, Narin'i de Mehmet'e veririz dedi kadın."
Bir cümle herkesin içinde farklı manalar, farklı duygular yarattı.
Cemil Bey hem para vermeyecekti, hem de kız verip alarak, bu ilişkiyi güçlendirecekti. Baldırı çıplak Yakup zaten kızına iyi bakamazdı. İki senedir bir başlık parasını toplayıp da getirememişti. O zamanki enflasyonla şimdiki bir miydi? Hem millet kızına ne başlıklar istiyordu! Esmer bedavaya mı gelin gidecekti?
Güler Hanım ise kızı adına bir seviniyor, bir düşüncelere dalıyordu. Evet Yakup fakirdi. Onunla evlenmemesi iyiydi. Ama Ecevit de pek sinirliydi. Koskoca köyde onun sinirini bilmeyen yoktu. Ama evvelini de bilirlerdi. Önceden gülen söyleyen bir adamdı. Karısıyla çocuğu ölünce böyle olmuştu işte. Elbet benim kızımı da sever derken duraksıyordu. İşte onu düşündüren kısım da tam olarak buydu. Ya kızımı sevmezse...
Mehmet ise Esmer'e bakma gereği bile duymadı. Sorunu hallolmuştu işte... "Tamam! Verelim o zaman baba! Yarın annem gidip kabul ettiğimizi söylesin hemen!"
Esmer'in korku dolu bakışları babasına yöneldi. Kabul etmemesini, her zamanki gibi şimdi de; 'Benim kızım sözlü!' demesini bekledi. Ama Cemil Bey sessiz kalmış, bir süre düşündükten sonra karısına dönmüştü.
"Bu zamana kadar evlenmeyen adam, şimdi nasıl evlenecek Güler? Hem 30'una merdiven dayamış o Ecevit! Esmer daha 18'ine yeni girdi. Nasıl olacak bu iş? Dul adama bekar kız mı vereceğiz?"
Güler hanım elini sallarken, gözlerini devirdi. "Aman şimdi konuşturma beni akşam akşam Cemil Bey! Senle bizim aramızda 14 yaş var be adam! Ne oldu bir şey mi oldu?
Hem Mehmet doğru der! 18'ine basmış kız hala bekar! Yakında adı evde kalmış kıza çıkacak. Elmas Hanım ben o işi halledeceğim dedi. Gerisi bizi ilgilendirmez! Dulsa ne olmuş? Çoluğu yok, çocuğu yok! Erkeğin büyük olması iyidir. Karısını çekip çevirir, kadın olmayı öğretir!"
Unfold
Keyifli Okumalar Dilerim...
Mehmet bir an ne duyduğunu anlayamadı. Ne diyordu bu adam? Anasını mı istiyordu ondan? Daha beş gün önce üstüne toprak attığı babasının emanetini yani...
"Sen ne dediğinin farkında mısın Nuri emmiii!" diyerek ayaklandı. Yumrukları sıkılı göğsü hızla inip kalkıyordu. <……
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Waiting for the first comment……