Ağanın Yatağındaki Gelin +18
READING AGE 18+
🏆Eylül ve Ekim ayı Supernova birincisi 🏆
Detaylı +18 bölümler bulunmaktadır.
Havin, Amerika’da kendi hayatını kurmuş, geçmişinden uzaklaşmayı başarmış genç bir kadındır. Özgür, inatçı ve ayakta kalmayı bilen biridir.
Ta ki, Urfa’dan gelen o adama kadar.
Karan Alpata’nın, Havin’in ailesiyle yaptığı bir anlaşma, Havin’in tüm düzenini altüst etmiştir.
Zorla evlendirilen Havin ne kadar kaçmaya çalışmasa bunu başaramaz. Ama zamanla bu mecburiyetin içinde bir şeyler büyümeye başlar. Şehvetle sarmalanan aralarında ilişki öfkeli bir aşka dönüşür.
Artık Havin için ağanın yatağındaki gelin olmaktan başka bir şansı yoktur.
Ağanın yatağındaki gelin olmak kolaydır, ama önemli olan o yatakta kalabilmektir.
******
"Bu gece tek bir büyü var ortada... O da senin bana şu an yaptığın..."
Tenimin her bir santimi şehvetle dolarken, kafam zevkle geriye gitti. Ellerimi ipek gibi siyah saçlarının arasına daldırdım. Ve sonra… Boşta kalan elimi erkekliğine götürdüm. Siktir… Bu aleti içimde öyle istiyordum ki…
Eli ensemi kavrarken gözleri karanlıkta parıldadı. “Sen kendini aşıyorsun güzelim.”
Göğüslerim sert bedeninde ezilirken, diğer elimi de aşağı indirdim ve kemerini çözmeye başladım. Aklım başımdan gitmiş gibiydi.
Kemer çözüldü ve o kocaman aleti ellerimin arasında hissettim. Aşırı seksiydi bu. Bir şey söylemeden gözlerinin içine vahşice baktım. Siktir, öyle yakışıklıydı ki…
Kendimden beklemediğim bir şekilde aşağı doğru eğildim. Resmen içimdeki kaşar Havin kafesini kırarak dışarı çıkmıştı. Böyle huylarımın olduğunu, cinselliği sevdiğimi bile yeni fark ediyordum. Ama bu davranışım onu azdırdı. Avcumun içindeki aleti seğirirken, saçlarımı tokadan kurtararak serbest bıraktı ve eline doladı.
Gözlerimi ondan ayırmadan dizlerinin dibinde ona bakmaya devam ederken o şimdi gerçek bir ağa gibi heybetli bir şekilde bakıyordu bana. Kafamı eğdim ve uzun, kalın aletine dilimi değdirdim.
Ağzından bir hırlama çıktı. Öyle ateşli ve talepkar bir sesti ki daha fazla onu memnun edebilmek için dilimi her yerinde gezdirdim. Dilimin ucuyla tüm noktaları işaretledim. Bu tamamen bana aitti. Ben karısıydım. Ne Roza, ne de bir başkası Karan’ın bedenine sahip olamazdı.
“Ağzına al!” diye emretti. Kadınlığım alev almış gibi titredi. Kendime dokunma ihtiyacıyla kavruldum. Ona itaat ederek aletini tamamen ağzıma soktum.
“Siktir!” diye mırıldandı. Kafamı yukarı aşağı hareket ettirip onu sağarken saçlarımla beni yönetiyordu. Onu ağzımın en derinlerine kadar almamı sağlıyordu. Kokusu ve tadı beni baştan çıkarıyordu.
Beni hızla ayağa kaldırdı. Gömleğini bir hamlede çıkarıp attı ve karşımda çırılçıplak kaldı.
Ağzımdan minik bir “Ah,” sesi yükseldi. Çıldıracaktım. Antik yunan heykelleriyle ölümüne kapışırdı. Taş gibiydi.
O esmer, kavruk teni, kirli sakalları, damarlı, kalın, karnına değen aleti… Aşağı doğru eğildiğinde göğüslerim heyecanla dirileşti.
Bir bacağımı omzuna doğru attığında sırtımla birlikte ellerimi de duvara koyup soğuk duvara yapıştım. Kafayı sıyıracaktım şimdi.
İp külodumu kenara sıyırdı ve birden dilini kadınlığımdan içeri kaydırdı. Kadınlığım kasılıp gevşiyordu. Dilinin boyutu ve kalınlığı yetersizdi. Daha fazlasını arzuluyordum. Daha kalın, daha uzun, daha geniş bir şeyi…
Unfold
HAVİN
9 AY SONRA
Aradan aylar geçmişti. Paris’teki o gece, Eiffel’in altında yeniden “evet” dediğim an hala gözlerimin önünde pırıl pırıl parlıyordu. Sanki dün gibi… Sabaha kadar ailecek dans ettiğimiz o muhteşem gece… Ama o geceden sonra hayat sadece orada kalmamıştı, bambaşka kapılar açılmıştı bize.
<……Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Waiting for the first comment……