68.303K
VISITORS
1.044K

ABOUT ME

Bana istgrm sayfam dreame_yazari'inden destek olur musunuz... Göğüs kafesine sığdıramadığın en ağır yük, yaşadıklarını ve gördüklerini hak etmediğini bilmektir... İki acı ruh birbirini tanır ve iyileştirir...

ABOUT ME

Bana istgrm sayfam dreame_yazari'inden destek olur musunuz... Göğüs kafesine sığdıramadığın en ağır yük, yaşadıklarını ve gördüklerini hak etmediğini bilmektir... İki acı ruh birbirini tanır ve iyileştirir...
FOLLOWING
You are not following any writers yet.
More

STORY BY Kırık Yazariçe

Ağanın Melezesi

Ağanın Melezesi

Reads

"Metresim olacaksın" derken sesi sahiplenici çıkmıştı. Sanki soru sormuyor bilgi veriyormuş gibiydi. Hatta bilgi vermekte değil bir emirdi bu. Mayra'nın gözleri büyüdü. Ten rengi yüzünden çok kez hakarete ve zorbalığa uğramıştı ama bu hayatında duyduğu en korkutucu şeydi. "Ne diyorsunuz Çağhan bey? Ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu?" gözleri dolmuştu üzüntü ve sinirden. "Duyuyorum Mayra. Benim olacaksın, seni istiyorum" dedi Çağhan Mayra'yı köşeye sıkıştırmak için. "Seni terbiyesiz Ahlaksız pislik" dedi patronuna diklenerek. Çağhan önüne gelip kolunu kavrayınca, boşta kalan elini kaldırıp yüzüne tokat atmak için hamle yapsa da Çağhan önce davranıp elini havada yakaladı. Mayra'nın bu hareketine oldukça sinirlenmişti. Çağhan tüm gücünü kullanıp ona karşı koyan kızı duvarla arasına aldı. "Seni hiç kimseyi arzulamadığım kadar arzuluyorum Mayra. Ben ne istersem onu alırım. Buna sende dahilsin" Mayra bu ruhsuz sapık adamdan hoşlandığı için kendinden nefret etmişti. Adamı ağır başlı, otoriter zannederken tam aksine sapığın teki çıkmıştı. "Bırak beni" dedi titreyen sesiyle. Çağhan hareket eden dudaklarına bakıp "Bırakamam sütlü çikolata, seni yemeden duramam" dedi ve kızın dudaklarına yapıştı. Öpüşü sahiplenici ve sertti. Mayra tutulan ellerini kurtarmaya çalışsa da başaramadı. Sonunda kendini kurtarmak için Çağhan'ın dudağını dişledi ve Çağhan'ın geriye çekilmesini sağladı. Gözleri yaşlardan dolayı bulanık görüyordu ama Çağhan'ın vurmak için kalkan elini görmüştü. Çağhan elini yumruk yapıp sert şekilde geriye çekerken bir boğadan farksızdı. "Bana bak Mayra! Ben bu şehrin hatta gideceğin her yerin sahibiyim. Bana boyun eğmezsen senin ve ailenin hayatını mahvederim. Sana seçenek sunmuyorum, benim olacaksın diyorum" dedi dişleri arasından. "Bu asla olmayacak" diye çığlık attı Mayra. Kapıya doğru koşarken "Bütün aileni esir alacağım o kapıdan çıkarsan" diye kükreyen adamla kırık olan kalbi korkuyla attı. Yapabilir miydi? Belki de yapabilirdi. Şu an mantıklı düşünemiyordu...

Updated at

Read Preview
SATILIK

SATILIK

Reads

Savaş sırasında düşman eline geçen fakir köylü kızı Meva, Türklerden nefret edip Meva'yı esir alan bir binbaşı Andrew Wilson... "Kararını verdin mi Türk kızı? Benim altıma mı yatacaksın? Yoksa seni tüm askerlerimin altından mı geçireyim?" diyerek küçümseyici bakışlarını önünde kızın bedeninde gezdirdi.Meva ne yapacağını düşünürken "Allah senin belanı versin" diyip Andrew'in ayaklarının dibine tükürdü. Andrew sinirle Meva'nın kolunu kavrayıp onu askerlerin önüne itti. "O artık sizindir, ona istediğinizi yapın" diye bağırdı. Askerler Meva'ya bakıp sırıtırken, Meva'nın kalbi son derece hızlı atıyordu... Hikayede tecavüz, aşağılama, hor görme, Aldatma v.b şeyler olacaktır. Hikaye ağır bir anlatımla devam edecek ve çok fazla ters köşe olacaktır. Ona göre okuyun 😉

Updated at

Read Preview
SAHİP

SAHİP

Reads

10 yıl önce "Bu kadın ve kızlarının artık isimleri bu şehirde anılmayacak" dedi adam gözlerinin içinden ateş çıkacak gibi bakarken. "Bu köy evinin etrafından farklı hiç bir yer görmeyecekler. Eğer sınır koyduğum alandan bir adım dahi çıkarlarsa kendinizi ölmüş bilin" genç anne emirler yağdıran ağaya hayal kırıklığı ile baktı. "Bu yaptıkların için pişman olacaksın Şiyar ağa. Belki bu dünya da sana bir şey olmaz ama diğer dünya da iki elim yakanda olacak bilesin" Şiyar ağa kadının üzerine yürüyüp 8 yaşında kızının gözü önünde yüzüne sert bir tokat indirdi. Bahar kadın hamile haliyle kendini yerde buldu. Küçük kızı anne diye çığlık atıp yere düşen annesine koştu. "Birde konuşuyor musun aşağılık kadın? Senin yüzünden kardeşim öldü benim. Bunun bir bedeli olmayacak mı sandın?..."Bir yanlış anlama kaç kişinin hayatını mahvedebilirdi? Onlar bir köy evine tutsak yaşayan bir anne ve iki kızıydı...

Updated at

Read Preview
Zalim Komutanın Gelini

Zalim Komutanın Gelini

Reads

Kolumu sıkıca kavrayan adamdan kaçmaya çalışırken, bu onun hiç umurunda değildi. "Bırak kolumu" diye bağırdım. "Sen bana vaat edilen gelindin, nasıl evlenip kendini başka bir adama verebilirsin? Bunun bedelini sende, abin de ödeyeceksiniz" "Ne?" diye sordum anlamayarak. Ben ona mı vaat edilmiştim? Tamam da neyin karşılığı olarak? "Bilmiyormuş gibi davranmak seni kurtarmaz" diyerek beni sürüklemeye devam etti.

Updated at

Read Preview
Mafyanın Hizmetkarı +18

Mafyanın Hizmetkarı +18

Reads

"Lakabımın canavar olması seni yanıltmasın küçük kız, ben gerçek bir canavarım. Yani o sözleşmeyi imzalarsan bir senelik tüm bedensel ve ruhsal hakların bana geçer, sana istediğimi yaparım. Canını yakmaktan zevk duyarım, en ufak bir hatanda ceza veririm. Burda ki tek kural ben ne istersem onu yaparım. Bunu kabul ediyorsan imzala" dedi kağıdı önüme sürerken. Canımı en fazla ne kadar yakabilirdi ki? Ben zaten tüm ilik, kemiğime kadar onu seviyordum. Onu her zerrem de hissediyordum. "Kabul ediyorum" diyerek kalemi elime aldım ve tuhaf olan imzamı atarak sadece bir sene onun oldum...

Updated at

Read Preview
Askerin Kuması

Askerin Kuması

Reads

Uzun geçen bir nikahın ardından onu başka bir eve götürdüler. Gerdek odasına girdiği zaman işin ciddiyetini daha iyi kavradı. O üvey abisi yüzünden berdel olarak verilmiş bir kurbandı. Az sonra bakışlarıyla bile onu küçümseyen, aşağılayan kocası odada olacaktı. Çektiği nefesler bile titriyordu artık. Saatlerce gelmesini bekledi. Saat 12'yi geçince artık gelmez diye düşündü. Yine de fazladan bir saat bekledi. 01:00 gibi bunaldığı nikah elbisesini çıkarmak için ayağa kalktı. Başında ki şalın iğnelerini çıkarırken odanın kapısı kırılır gibi açıldı. Dağ ayısı kocası kapıyı sertçe kapatıp önüne gelirken Şimal'in burnuna içki kokusu doldu. Bu kokuyu biliyordu evdekilerden. Alphan tam önüne gelip ona bir bakış attı. "Soyun" dedi ceketini çıkarırken. Ceketi bir kenara fırlatınca elini kravata attı. Homurdanarak kravatı çıkarıp attı. Önünde ki kızın hala hareket etmediğini görünce sinirle soluyup. "Soyun dedim sana" diye tısladı. " Sa-sarhoşsun" dedi Şimal sessizce. Alphan dahada sinirlenip kızın saçında ki şalı çekip attı. Şalı tutan iğneler yüzünden Şimal'in canı yanmıştı. Elini saçına koyup acıyan yerleri ovuşturdu. "Seninle sevişmek için içmeye ihtiyacım vardı anladın mı?" Şimal duyduğu şeyle dondu kaldı. İnsanın düşmanına bile söylemeyeceği şeyi kocası ona hiç düşünmeden söylemişti. Kalbi kırıldı gözleri doldu. Hayatının bundan sonrası hiçte kolay geçeceğe benzemiyordu...

Updated at

Read Preview
Küçük Gelinim (Berdel)

Küçük Gelinim (Berdel)

Reads

"Berdel olmak zorunda değilsin Zehra. Kimse benim kardeşimi istemediği bir evliliğe zorlayamaz" Gözüme hücum eden gözyaşlarımı geriye iterek Atahan abime baktım. Kurallar belli, karar verilmişti. Abim bu şehrin en sözü geçen ağası olsa da hüküm belliydi. "Ben berdeli kabul ediyorum abi. Sadece Serdar ağa ile değil üvey erkek kardeşi Alaz ağa ile berdel olmak istiyorum. Bunu sağlarsan senden başka bir isteğim yok" dedim. Abim şaşkın gözlerle bana bakıp "O gencin aksak olduğunu biliyor musun? Yani onunla evlenmek istediğine emin misin?" "Aksayarak yürüdüğünü biliyorum ama ben Serdar ağayı istemiyorum abi" dedim. Abim bana sorgulayan bakışlarını yollarken "Sadece Alaz ağa ile evlenmek istiyorum. Ona kalbim ısındı" dedim. Daha adamı hiç görmemiştim ama abime yalan söylemek zorunda kalmıştım. "O şerefsiz Boran'ı öldüreceğim. Bir kadın neyine yetmedi de birde kız kaçırıyor" diye dişleri arasından konuşan abim haklıydı. Boran abim Yaren yengemin üzerine kuma getirince, yengemin babası kızını alıp götürmüştü. Bende abim yüzünden berdel olmak zorundaydım...

Updated at

Read Preview
Sapkın Ağa

Sapkın Ağa

Reads

Kolumun kavranmasıyla geriye doğru sendeledim. Beni kendine doğru sert şekilde çekerken elimi göğsüne koyup onu ittim. Onunla herhangi bir temas istemiyordum. Kirli ellerini üzerimde istemiyordum. Sinirli solukları ard arda kulağıma doldu. Karşı karşıya, göz göze geldik. "Bana bak ufaklık" dedi dişleri arasından. "Ne var?" dedim aynı sinirle. "Kiminle evleneceğini unutma" "Bunu unutmak ne mümkün?" "Eğer okumaya devam etmek istiyorsan bir daha yakınında hiç bir erkek görmeyeceğim. Hareketlerine dikkat edecek, kimi temsil ettiğini unutmayacaksın" kaşlarım sinirle daha da çatıldı. Kolumu geriye çektim bıraktı. "Koynuna aldığın kızların haddi hesabı yokken benim çocukluk arkadaşımın bana yaklaşması mı sorun oluyor? Ne büyük adalet ama" "Merak etme yakında seni de koynuma alacağım" dedi ifadesini ciddi bir ifadeye evirirken. İçime bir tiksinti girdi. Yüzümü buruşturmamak için çabaladım. "Sen tam bir pisliksin" dedim yüzüne karşı. Onu tanıdığım güne lanet ediyordum. İfadesi sertleşti. "Karım olacağına güvenip sakın haddini aşma. Yoksa gerçek yüzümü sana göstermekten memnuniyet duyarım" gözlüğümü geriye itip bir boğadan farksız nefesler almaya başladım. "Kaç tane daha yüzün var?" diye sordum bir cesaretle. "Senin hiç bir yüzünü de seni de görmek istemiyorum" Siniri katlanarak arttı. Tekrar kolumu kavramak isterken geriye doğru adım atmaya başladım. Üzerime gelirken kalbim korkuyla atmaya başladı. Geriye geriye giderken popomun üzerine yere düştüm. Kolumu kavrayıp beni sert şekilde kaldırdı. Beni sürüklemeye başlarken yanan canımı umursamayıp "Bırak beni seni pislik" diye bağırdım. Beni hiç duymamış gibi yaparak çekiştirmeye devam etti. Çocukluk arkadaşım ile göz göze geldik. Beni kurtarmak için müdüre gideceğini biliyordum. Ona gözyaşlarımın arasında başımı sağa sola salladım. Görüşüm daha da bulanıklaştı ve beni spor salonuna çekip duş alınan kabine sokuşunu izledim. Kolumu bırakıp beni duvara itti. "Sana bana itaat etmeni, karşı gelmemeni söyledim. Diğerlerinin önünde beni aşağılayabileceğini kim söyledi sana lan? Kim söylesene? Sen kimsin lan? Kimsin ki beni aşağılayabiliyorsun?" korkudan sesim içime kaçmıştı. Sesi tüm duvarları yalayıp geçerek kulağıma ulaşıyordu. Bense duvar ile bütünleşmeye çalışır gibi ona sığındım. İlk defa ona bu kadar ağır şeyler söylemiştim ve anladım ki hiç iyi şeyler yapmamıştım. Tam önüme gelince dar kabinde kenara kaydım. Eli boğazımı buldu. Ne çok acıtıyordu nede bırakıyordu. Ellerimle elini itmeye çalıştım ama tek eliyle bile beni sabit tutabiliyordu. Gözümde ki gözlüğü eline alıp kapıya fırlatıp parçaladı. O gözlüğü almak için günlerce temizlik yapmış para kazanmıştım ben. Hemde bu pisliğin evinde çalışırken. İlk karşılaşmamız konağa yengemin doğum yapmasıyla yerine geçmemle başladı. 3 aylık arada harçlığımı biriktirmek için onların büyük konağına gitmiştim ve bu şekilde bana musallat olmuştu. Aynı üniversiteye gideceğimizi bilmiyordum. Konakta başlayan işkenceleri okulda devam etmeye başladı. Sonunda babam onunla evleneceksin diyince hayal kırıklığına uğradım. Bu hayatımda duyduğum en kötü şeydi. Benim sessiz kalacağımı anlayınca elini çeneme koyup biraz sıktı. Dudaklarım öne doğru çıktı. Bakışları gözlerim ve dudaklarım arasında dolaşırken ben panikle yüzümü çevirmeye başladım. Nefesi yüzüme vururken korku ve paniğim arttı. Dudaklarını dudaklarıma bastırıp sert şekilde emmeye başlayınca onu itmeye çalıştım. Gözyaşlarım yanaklarımı ıslatıp onun eline dökülüyordu. Dakikalarca öptükten sonra dudaklarımdan ayrılıp duvara dönüp tükürdü iğrendiğini belli etmek için. Hayal kırıklığıma yeni hayal kırıklığı eklemişti. "Beni bir daha kızdırmaya kalkma karıcığım" dedi ve çenemi bıraktı. Benden uzaklaşırken bacaklarım beni tutamayıp duvarın dibine çöktüm. Ağlama krizine girdiğim için her şey bana uğultu gibi geliyordu. Beni darmadağın edip gitmişti. Bu hep böyle olacaktı, o ne isterse o olacaktı.

Updated at

Read Preview
Çirkin Ağanın Gelini

Çirkin Ağanın Gelini

Reads

Ensesinde hissettiği nefesle irkilip ıslanan gözlerini baktığı yerden çekti. Arkasına döndüğü zaman "Karan bey" "Evet benim Çilem" "Neden sessizce yaklaşıyorsunuz?" "Aslında ben sessiz değildim ama sen dalgındın. Sahi merak ediyorum şu çirkin adamın izlenecek nesi var? Onu senin için, benden daha özel kılan sebebi merak ediyorum?" Çilem'in gözleri büyüdü. "Siz ne diyorsunuz Karan bey? İstediğim kişiye veya yere bakarım" Karan'ın kolunu sıkmasıyla Çilem'in yüzü acıyla buruştu. O olanlara anlam veremezken "Seni bundan sonra benim ilan ediyorum Çilem Karadeniz. O kötü ağaya olan borcunu kapatacağım. Artık ona bağımlı olmayacaksın" Çilem'in gözleri büyüdü. Kolunu kurtarmaya çalışarak "Sizin bir sevgiliniz var duyarsa ne olur? Lütfen bir daha böyle saçmalıklar bana söylemeyin" "Seni istiyorum Çilem. Sende benim olacaksın" Çilem korkuyla geriledi. İstediği kişi kesinlikle sevdiği adamın, ondan nefret eden amca oğlu değildi. "Bu asla olmayacak Karan bey. Bir daha bana böyle bir teklif sunmayın" diyerek koşar adım Karan denen manyağın yanından uzaklaştı. Onun borcu Tuna Han ağayaydı, tıpkı kalbinin ona ait olması gibi... İki ezeli düşman arasında kalan Çilem ne yapacaktı? Ya kalbinin ona götürdüğüne gidecek, yada onu tehdit edenle olacaktı. Ama o boyun eğen bir kız değildi. Korkularının üzerine giden, ne istediğini bilen akıllı bir kızdı. Şimdi ise kalbi ve mantığı arasında kalmış, geleceğin bilinmezliğine karşı savunmasızdı... Ne yapacaktı...? Ne yapmalıydı...?

Updated at

Read Preview
Tehlikeli Pazarlık (Mafya/Asker)

Tehlikeli Pazarlık (Mafya/Asker)

Reads

"Bana o tecavüzcülerin cezasını vereceğine söz vermiştin komutan?" diye sordum hayal kırıklığı ile. Komutan derin bir nefes alıp "Ne zamandır bana komutanım yerine, komutan diyorsun Asena?" "İşi bırakmaya karar verdiğimden beri, yani bugün." 1 yıl önce Büyük bir çığlık yankılandı o gece, o lanet dağ evinden ormana. O gece bir kızın pembe hayalleri söndü, sesi geceyi acıyla bölerken gözyaşlarının akacak bir yeri bile yoktu. Ağzı kapanmış gözyaşları bile katilinin eline akıyordu.Bir yemin yapıldı o gecenin ardından, ölümüne gidilecekti intikamın peşinden.. Bedel ödetecekti, bedel ödeyecekti genç kız. İntikam alacaktı, hemde hiç görülmemiş bir intikam diye söz verdi kendine...

Updated at

Read Preview

Navigate with selected cookies

Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.

If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.